Kredi Finans Bank

0 yorum
Kredi Finans Bank https://www.kredifinansbank.com/

Bilim Adamları Geleceği Buluş ve İcatları İle Görmüş !

0 yorum

Yılların verdiği büyük deneyime sahip ekibimiz gücünü teknolojiden aldığı önemli bilgileri sizlere haber olarak yayınlayarak sağlamaktadır. Özellik ile son dönemde hazırlanan haberler ile teknolojinin İnternet ve Bilişim Dünyası katkılarına bakıldığında oluşan tüm teoriler birer, birer gerçeğe dönüşmektedir. Meyve verecek ağaç yağmur sularının biriktiği su diplerine kadar kök salar ve köklerinden beslenerek insanlara meyvelerini verir. Teknoloji ve bilimin haberlerini dikkatli incelediğinizde aslında hemen, hemen bir çok haber aslında daha sonra gelişecek durumun habercisi olarak ulak görevi görmektedir. Yakın bir gelecekte haberler içerisinde yer alacak konuların geleceği yansıtacağını geçmişteki en basit haber kaynağından anlayabilirsiniz. Ülkemizde bir çok konuda alanına göre haberler yapmakta olan kurum, kuruluş ve kaynaklar bilgilerini tamamı ile herkese açık olduğu gibi kendi dallarında da paylaşmaktadır. İnternet sitemiz Bilişim Haber İnternet Sitesi insanlar için doğru habercilik anlayışı ile beraber tüm İnternet, Bilişim, Bilim ve Teknoloji haberlerinde sizlere en güncel bilgileri aktarmak için ekibine daha fazla güç katacaktır.
Bu güne ait özel haberimizde gündemde olması gereken ve geleceği yansıtan bir teknoloji haberimiz ile geçmişte kaldığı sanılan bir başka bilişim haberimizi sizlere hazırlayan ekibimiz kesinlikle geçmiş ile gelecek arasındaki köprünün kurulmasında sizlere olumlu bilgiler aktarmaktadır. Ön sözün fazla uzamaması ve değerli ziyaretçilerimizin asıl haber konusunda bilgi alabilmesi için haberimize geçiyoruz.
Bilinen en eski teknolojilere sahip olan ve şuanki gökyüzü semalarında ufo ya da uzaylılar olarak tanımlanan maya medeniyeti aslında asırlar önce bu gün var olan teknolojilere ulaştıkları konusunda ortaya atılan teoriler ile beraber bulgularında somut delil nitelikleri taşıması ile gelecekte olabilecek tüm teknoloji ve bilişim oluşumlarının aslında geçmişte yazılmış olabilecek senaryoları olduğu belirtilmektedir. Teknoloji, bilim ve icatlar her zaman insan bulgusu olarak bilinmektedir. Tıpkı ülkemizin tarihteki bilim adamlarından ve buluşlarından kalanlar ile ilerleyen teknolojimize bulgularını bırakan bilim adamları; Edison, Albert Einstein, Alfred Bernhard Nobel, Ali Kuşçu, Farabi, Arşimet (Archimedes) Fahranayt (Fahrenheit), Alexander Graham Bell, İsaac Newton, Galile, Pasteur – Pastör ve James Watt onların buluşları olmasa bu gün var olan teknolojilerin büyük bir kısmıda olmayacaktı. İnsanlar geçmişten gelen telefon icad edilmemiş olsaydı kesinlik ile cep telefonlarını kullanamıyor olacak ve hala güvercin ile haberleşme sağlamaya çalışılıyor olacaktı. Bu kısa bir örnek tüm bilim adamlarını tarihten buluşları ile beraber siler isek bu gün Bilişim, Teknoloji ve bu yazdığımız haber bile olmayacaktı. Aslında geçmişin tozlu sayfalarında kalan ve hala yaşıyor olsalardı yeni buluşlar ile belkide gelecekte hayal edilen uçan araba, ışık hızında yolculuk ya da galaksiler arası seyahat gibi yolculukların bu gün olmasada yarım asır içerisinde gerçekleşmesi mümkündü.
İnsanların ulaşamadığı ölümsüzlük aslında ölümlü insanların Dünya amaçlarına aykırı bir buluş olurdu. Hep yaşayan bir insan monoton olur ve kendisinden sonra gelecek tüm insanlardan üstün olabilir ya da üstün olduğunu kabul edebilirdi. Günümüzde yaşlılar bizden her alanda üstün olmalarına rağmen genç olmamalarını bir altta kalmışlık olarak saymaktadırlar. Aslında zaman ilerledikçe yaşlanmak hepimiz için geçerli bir kavram olacaktır. Gelecekte nasıl bir teknoloji hayal ediyorsunuz ve bu teknolojinin ne kadarını görebileceğinize inanıyorsunuz bu soru çok önemli fakat onlar geleceği küçük bir ışıklada olsa ya da iki ip arasından sesli çağrışım ile de olsa gördüler. Newton kafasına düşen elma ile yer çekimini keşif etti elma kafasına düşünce bunun nedenini sorgulaması ona yeterli oldu. Buluşu çok basit ama her insanın göremeyeceği fakat Newton duruma açıklama getirecek soruyu kendi, kendisine sorduğunda gördüğü cevap ile getirdiği açıklama ile yer çekimini kanıtladı. Geleceğin ve bilimin şifreleri hücrelerimizde bize bakarak bizim onları bulmamız ve keşif etmemizi bekleyen bir alaycı tavırda ise onlara dersini verecek ve onları çözecek insanlar da bizleriz.


Google Giyilebilir Bilgisayarı da İcat Etti. Arttırılmış Gerçeklik Gözlükleri Büyük İlgi Görecek !

0 yorum



Yok artık diyeceğiniz bir haber daha. Artık teknolojinin hızına yetişilemez oldu ve üretilen her teknolojik ürün önce şaşırmamıza neden oluyor sonra ise sırada ne var acaba diye düşündürmüyor değil. Bir zamanlar eve sığmayacak boyuttaki bilgisayarlar şimdi cebe sığar oldu. Gün geçtikçe de daha incelir ve küçülür bir hal aldı. İnternet bir hayalken şimdi hayatımızın vazgeçilmez gerçeklerinden biri oldu. İnsanlar bu duruma daha alışamadan her geçen gün yeni icatlar ortaya çıkt ve insanın rahatlığı düşünülür oldu. Zaman kavramı artık önemsiz bir hal aldı internet, bilgisayar ve telefonlar sayesinde.
Son günlerde yeni bir icat konuşulur oldu ve birçok teknoloji meraklısının dışında bu konulara meraklı olmayan birçok kişinin ilgisini çekmeyi bile başardı. Bu yeni icat dudak uçuklatacak cinsten. Google bu konuda ilk adımı attı ve bu icadı gözler önüne serdi. Peki bu son döneme damgasını vuran icat ne ve ne işe yarıyor?
Google tarafından ‘’arttırılmış gerçeklik’’ adı ile anılan son derece teknolojik gözlükler oldukça ilgi çekici bir hal aldı. Hatta bazı markaların o kadar çok ilgisini çekti ki onlar da aynı gözlüklerin farklı modellerini yapmaya başladılar. Oldukça uzun bir dönem adından söz ettireceğe benzeyen bu gözlükler giyilebilir bilgisayarlar aslında. Gözlük dışında yanınızda bu cihaza ait bir parça ya da bir donanım taşımıyorsunuz. Sadece bu gözlüğü gözünüze takmanız daha doğrusu bu bilgisayarı giymeniz teknolojinin nimetlerinden yararlanmanız için yeterli.
Peki, bu gözlük ne işe yarıyor? Son zamanların en ilgi çekici gözlüğü olan bu gözlük gözünüze taktığınız andan itibaren isteğinize bağlı olarak fotoğraf ve video çekebilecek. Çektiğiniz fotoğraf ve videoları geniş hafızasına yükleyecek. Fakat Google sadece bu özellikler ile yetinmiyor ve çeşitli konferanslar düzenleyerek teknolojinin yaratıcıları olan dev adamlarla bir araya gelip daha başka hangi özellikleri bu gözlüğün bünyesine katabileceklerini tartışıyorlar. Bu tartışmalardan insanoğlunu şaşırtan sonuçlar çıkacağı kesin. Google 2014 yılını iple çekiyor ve rakiplerini de dehşete düşürüyor. Çünkü Google’ın bu devinimlerine yetişebilmek artık teknolojinin devlerini zorluyor.
Bu gözlükler sadece video ya da fotoğraf çekmiyor. Aynı zamanda internete bağlanıp arama motorları yardımı ile istediği bilgiyi bulabiliyor. Bu durum rekabeti iyice arttırıyor ve Google’ın rakipleri de bu konu da durmadan çalışıyor, hatta Google’ın ortaya çıkardığı bu gözlüğü alıp üzerinde biraz daha çalışıp piyasaya sürmeyi planlıyorlar. Özellikle Japonlar yine her konuda olduğu gibi hızlı davrandılar.
Japonlar sıradan gözlük olarak da kullanılan bu özel gözlüğe, minik bir ekran ekleyerek gerekli işlemleri yapabilmesi için üzerinde çalışıyorlar. Bu çalışmaların sonucu olarak video ve fotoğraf çekimleri son derece kaliteli ve çözünürlükleri de oldukça yüksek. Ayrıca 8 saate yakın da şarjsız olarak bu işlemleri gerçekleştirebiliyor. Zaman ilerledikçe yeni özellikler de ekleyecekler gibi görünüyor.

SOSYAL MEDYADA BUNLARI KESİNLİKLE YAPMAYIN

0 yorum
Siz Facebook'ta sakin bir şekilde gezinirken aslında adınıza açılmış bir şirket hayali tarlaları sürüyor olabilir. Siz Facebook'ta sakin bir şekilde gezinirken aslında adınıza açılmış bir şirket hayali tarlaları sürüyor olabilir. Kişisel bilgilerinizi paylaştığınız için biri sizi milyonlarca borçla başbaşa bırakmış olabilir. Berfu Haşıoğlu'nun röportajı Sanal poker masalarında kağıt beklerken adını dahi bilmediğiniz şirketiniz devlete vergisini ödememiş, sizi de milyonlarca borçla başbaşa bırakmış olabilir.. Amerikan İstihbarat Dairesi CIA'in dayınızdan bile haberdar olması size de tuhaf gelmiyor mu? İnternette güvenliği arıyorsanız Bilgi Güvenliği Uzmanı-Uluslararası Bilgi Sistemleri Güvenliği Derneği Türkiye Başkanı Batuhan Tosunun söylediklerine kulak verin. İnternetteki 'sonsuz' kaynakları faydalı şekilde kullanabiliyor muyuz? Kullanıcıları üçe ayırmak lazım. Kurumlar, bilinçli kişiler ve son kullanıcılar yani bilinçsiz kişilerin kullanımı. Baktığınız zaman maddi ya da prestij kaybı olarak en çok basına yansıyan kurumların gördüğü zararlar. Ama orana vurduğumuzda en ciddi zararı son kullanıcılar görüyor. Çünkü en korumasız onlar. Kişi o kadar çok bilgi yüklüyor ki kullandığı sayfalara hemen sahte kimliği çıkartılabiliyor. Kurumlar açısından nasıl oluyor? Mesela Rusya'da 'hacker mafyası' var. 150 kişilik bir mafya. Dünyanın da tek hacker mafyası ve en profesyonel hackerları barındırıyor. Bu mafya tamamen yapısal saldırılar gerçekleştiriyor. Diyelim ki aynı sektörde çok güçlü iki şirket var. A ve B firması. A firması rekabetten hoşlanmıyor ve bu Rus mafyasına diyor ki 'bu şirkete prestij kaybettirin'. Nedir bilgileri? 2007de şu ihaleye girdiler, 2008de bilançoları şuydu vs birkaç temel bilgi veriyorlar. Sonra mafya bu şirket hakkında sosyal araştırmalar yapıyor. Şirket nerede? Kimler bünyesinde çalışıyor? Finans müdürü kimdir? Bu müdür kaçta öğlen yemeğe çıkar? Kimlerle yemek yer? Kaç çocuğu var? Karısının adı ne? Doğum tarihi nedir? Buna sosyal mühendislik diyoruz. Ardından iki atağa geçiyorlar. Birincisi pasif atak. Şirketin santrallerine sızıp bir müdürün odasından arıyormuş gibi yapıyorlar. Halbuki adam tatilde. Sekretere diyorlar ki şirketin sosyal güvenlik kayıtlarını şu numaraya acil fakslayın. Bunu daha önce dünyaca ünlü bir hacker Kevin David Mitnick yaptı. Mitnick Amerika'da sosyal güvenlik kurumunun tüm bilgilerini teknik hiçbir şey yapmadan çaldı! Aktif saldırıdaysa kişiye ait bilgiler deneme yanılma yöntemiyle bulunuyor. Bu 2001 yılında Bill Gates'in başına geldi. Microsoft sistemlerine saldırdılar. Giremeyince Bill Gates'in kişisel bilgilerinden yola çıktılar. Gates'in kullanıcı adı Bill Gates şifresiyse karısının adıydı! buradan maillerine sızıp bilgilerini deşifre ettiler. Işin kötü tarafı maillerde 'Apple bizden daha çok onlar gibi olmalıyız' şeklinde ifadeler vardı. O sene Microsoft'ta hisseler en düşük zamanını yaşadı. Kurumlar için en çok korkulan şey de bu zaten; prestij kaybı. Son kullanıcılar demiştin? Onlar da sıkıntı çok büyük. Son zamanlarda yaşanan bir örnek vereyim... Kişi 57 yaşında Bayburt'ta yaşıyor, elektrikçi. Adına 1.5 milyon ytl vergi borcu çıktı! dava İstanbul adliyesinde. Araştırınca kişinin adına şirket açıldığı, borçlandırılıp vergilerinin ödenmediği ortaya çıktı. Şirketi kuranlar kayıplara karışmış, tek muhattap da bu kişi! Yasada mı açık var? Yasada değil kişilerde açık var. Bilgi güvenliği dediğimizde sadece teknoloji akla gelmesin. Az önce dediğim gibi kurumsal güvenlikte nasıl sahtecilik var, bilgiyi yönetmek önemli. Büyük ölçekli şirketler güvenlik için yıllık 5-10 milyon harcama yaparlar. Ama ne kadar yapılırsa yapılsın bir zaafiyet oluyor. O da teknolojiden ziyade bilgiyi nasıl yöneteceğini bilmemekle oluyor. Yani önemli bilgiyi koruyalım ama şirket içinde o bilgiye ulaşabilecek kişiler mesela sadece üst düzey yöneticiler olsun. Önceki örnekte de o kişi o kadar çok bilgisini paylaştı ki o bilgilere ulaşmak da kolay oldu, kullanmak da... Sizin nüfus bilgilerinizi biliyorsam kolayca sahte kimlik çıkartır her türlü işlemi o kimlikle yapabilirim. İş sadece kişilerde mi kalıyor? Devlet ya da kurumların da zaafiyeti var. Örneğin adıma elektirik/su açtırmak istiyorum. Oradaki veznedar nüfus cüzdanı fotokopimi istiyor. O fotokopi çok önemli. Peki kimin elinde bulunuyor? Orada o an çalışan bir memurun. Bir memur bu işi yapamaz mı? Bu memurdan bilgi sızdırabilecek biri olamaz mı? Belki bilgilere o daireden ulaştılar ve iş buraya kadar geldi. Pek çok noktada teknoloji değilse de insan handikapı olabiliyor. Bu tip zaafiyetlerin önüne geçemez miyiz? Kişi bilgilerini elektronik ortamda tutmayacak. Sosyal medyayı kısıtlı kullanacak. İnsanlar sosyal medyayı nasıl kullanıyor inanmak mümkün değil. Adam evindeyken bile, bir isim atamış oraya, 'ben abcd'deyim' diyor. Ben bir kişiyi çok rahat takip edebilirim. Nerede olduğunu ne yaptığını kiminle olduğunu. Sosyal medyadaki izlerini araştırsak hakkında çok şey bulabiliriz. Kardeşiniz var mı? Tatile nereye gidiyorsunuz? En çok sevdiğiniz yemek? Bunlar toplanıp süzüldüğü zaman önemli bilgiler çıkıyor. Resmi kurumlardaki zaafiyeti bizler çözemeyiz, devlet çözmeli. Mesela devlet dairelerinde çekilen nüfus cüzdan fotokopileri alt taraftaki çekmecede değil de arkada bir kasada tutulmalı. Yüzde ellisi bize düşüyorsa yüzde ellisi devlete düşüyor. İnternetteki kişisel bilgileri toplayan programlar var Artık Facebook'ta tarlamızı sürmeyelim mi? Sosyal medya kullanıcıları her türlü bilgilerini bu alana yüklüyorlar. Bu bilgiler sosyal mühendislerin çok ciddi işine yarıyor. Sizin ortaya saçtığınız bilgileri toplayan, anketler yapan, bu anketlerin sonuçlarına göre de bu kişinin şuna ilgisi var diyen mühendisler. Sonraki etapda ya kişiyi arıyorlar ya da önüne ilgili olduğu şeyi çıkartıyorlar. Özellikle Facebook'un bir çok uygulamasında subliminal etki var. Yani siz farketmeden bilinçaltına birçok şey yüklüyorlar. Şöyle örneklendirelim subliminal etkiyi; Amerika'da 2003 yılında sinema seyircisinin ara verildiğinde sürekli mısır patlağı ve gazlı içeceklerle yöneldiği farkediliyor. Araştırılınca filmlerin içinde gizlenmiş görsel mesajlar olduğu ortaya çıkıyor. Susuzluktan ölmek üzere olan bir adam görüntüsü mesela. Ancak izleyici filmde onu görmese de beyni algılıyor ve çıkar çıkmaz birşey içmek zorunda hissediyor kendini. 2004'te bu yasaklandı. Bunu Microsoft'ta uyguladı. Lincoln'un öldürülüşünü görsellerin arasına gömmüşler. Sorulduğunda açıkça 'siyasi görüşümüz empoze etmek için yaptık' dediler. Facebook'ta bu hala kullanılıyor. Küçük yaştaki çocuklar için riskli. Mesela bir oyun oynuyor çocuk, şuraya tıklarsan bu kademeye geçeceksin diyor uygulama, ardından cinsel içerikli bir yönelimle karşılaşıyor. Bunların hepsi Beyaz Saray'ın yayınladığı manifestoya göre bir psikolojik savaş aslında. Bir diğer kademe ise facebook'tan insanlara zarar verilmesi. Oyun uygulamaları 'third part' uygulamalar yani facebook'un kontrol etmediği poker uygulamaları, tarla uygulamaları gibi. Şirket genel müdürleri bile bunları kullanıyor. Bu uygulamalar teknik olarak sizin bilgilerinizi çalmaya yönelik şeyler barındırıyor. Bunları yazan kişiler içine küçük küçük zararlı yazılımlar yüklüyorlar. Kişi haberi bile olmadan bir siber suça karışabiliyor. Ve Türkiye'de eğer savcı adli bilişim raporu istemezse ki bu işle ilgili çok az savcımız var- senin o suça karışmadığını ispatlayamaz! Durum bu kadar ciddi. Vatandaş bilmeden devlete siber saldırı yapıyor! Türkiye'de örnekleri çok mu? Çok fazla. Yaşlı insanların, çocukların başına geliyor. Son zamanlarda çok yapılan saldırılar var, Anonymous'un devlete yaptığı ataklar vs. Bunlar zombileştirilmiş bilgisayarlarla gerçekleştiriliyor. örneğin bazı dizi siteleri var, diyor ki bu reklama tıklamadan diziyi izleyemezsin. Ona tıkladığın anda bilgisayarına ufacık bir 'solucan' bulaşıyor. O şunu yapıyor; senin bilgisayarından başkasına istek gönderebiliyorum. Buna biz 'ping atmak' diyoruz. Milyonlarca kişi tek bir adrese ping atarsa yoğunluk yaratıp o adresi çökertiyor. Bu da 'DOS saldırı'(denial of service) oluyor. Devlete yapılan saldırılara bakınca devlet çaresiz kalıyor çünkü kullanıcılar 500,600 bin yaptığından habersiz sivil halk. Peki nasıl önlemeler almalıyız? Facebook'ta uygulamaları kesinlikle kullanmasınlar. Söylediğim zor bir uyarı farkındayım çünkü bu uygulamaları kaldırırsanız kimse Facebook kullanmak istemeyecektir. Ama eğer bunlardan korunmak istiyorsak bu uygulamaları kapatacağız. İkincisi açılan sosyal medya hesaplarının gizlilik sözleşmelerini lütfen okuyun. Orada sizin bilgilerinizi dışarıya verme, satma gibi pek çok ibare var ama sözleşmeler 30 sayfa olduğu için kimse okumuyor. Bunu kabul ettiğinizde sorumlu sizsiniz! Üçüncüsü gizlilik ayarlarına baksınlar; public ve private ayarlar var. Çoğu kişi bunu da umursamıyor. Herkes onun bilgilerini görebiliyor. O bilgiler sonra karşısına çok kötü amaçlarla kullanılmış olarak çıkabilir. Maalesef meclis milletvekilleri bile resmi mail adreslerinden facebook'a üye olmuş. Son olarak da facebook her ne kadar size kapalı görünse de CİA'in direkt olarak veri tabanına erişme yetkisi var. Yani Türkiye'deki Facebook kullanıcılarının bütün bilgileri Amerikan istihbaratının elinde bulunuyor. 'Big brother' bizi de izliyor mu? Iphone'da yapılan her şey Apple'da kaydediliyor. Aramalar, smsler, gönderilen fotoğraflar, notlar.. Apple size maddi zarar vermez ama kişisel bilgiler tutulmuş oluyor. VATAN - PAZAR

Galatasaray 3 - Fenerbahçe 2 l Süper Kupa !

0 yorum

Süper kupa maçı Galatasaray 3 - Fenerbahçe 2 olarak sonuçlandı.

Google Arama Sonuçlarında Değişikliğe Gidiyor

0 yorum

Google arama sonuçları sayfasını güncel ve kullanılabilirlik açısından sıkça değiştirmekte ve olumlu sonuçlar almakta. Yine kullanıcı kolaylığı ön planda tutulan bir arama sonuç sayfası tasarlanmış ve oldukçada mantıklı bir tasarım olmuş, bu sefer köklü bir değişiklik yaparak sol kısımda yer alan videolar, görseller sekmelerini tamamen üst (header) kısmına arama kutusunun hemen altına taşımış.
Google’ın arama sayfasında yaptığı değişikler arasında, işlevsel bir hesap makinesi ekleme ve mobil arama modunu da etkinleştirecek. Bunlar Google’ın ana işlevi için birkaç önemli değişiklik sayılabilir.Şuan ABD ve Avrupa ülkelerinde yayına geçen yeni arama sayfasında yakında tüm Dünya ülkelerinde aktif olacak. Arama sayfasında sol kısım boş kalacak ancak orada yeni bir reklam modelimi göreceğiz yoksa daha sade temiz bir tasarımla devam edilecek net olarak bilinmiyor.

Aşağıdayayınlanan görselden yeni tasarımı daha detaylı inceleyebilirsiniz.

Hotmail Hesaplarınızla Vedalaşın

0 yorum

Rating: 5.0/5 (4 votes cast)
Yazılım Devi Microsof Artık Hotmail.com’u kapatıyor Windows8 lansmanı ile yenilikler çıkaran Microsof bu yenilik kullanıcıları baya kızdıracak gibi.
Windows8 duyurulacağı sıralarda bir yenilik daha kaldırabilir miyiz ?


Artık hotmail.com kalmıyacak ismi Outlook.com olarak devam edicek.




Hotmail Taşınıyor.Bu yenilik ile birlikte skype ile konuşma yapmayı outlook alt yapısından yapabileceksiniz.Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi sosyal ağ servisleriyle de entegre bir şekilde çalışacak.